BACAKLARIM NEDEN BU KADAR ŞİŞMAN?
Bacaklarım neden bu kadar şişman?
Sen de Lipödem hastası olabilir misin?
''Bu bilginin, dolaştığım dolambaçlı, acılı ve zorlu yolculuktan nasibini almış biri olarak, bir kişiyi bile kurtaracağını umarak paylaşıyorum''
''Her zaman Umut var.”
Lipödem nedir?
'' Ağrılı Yağlanma Sendromu” olarak da adlandırılan lipödem "Lipedema", kalça, uyluk ve bacaklarda aşırı yağ ve sıvı birikmesine bağlı anormal ve simetrik şişliktir. Tamamen kadınlarda ortaya çıkan ve kol ve bacaklardaki şişlik ve ağrılı yağ birikimleri olarak ortaya çıkan, elleri ve ayakları koruyan kronik bir durumdur. Özellikle diyete ve spora dirençli ağrılı yağlanmadır. Erken evrelerde sadece yağlanma olurken daha sonra varis sorunları, acıma, ağrı, ağırlık, eklem sorunları, depresyon, obeziteye eğilim gibi ek sorunlar çıkar.
Kronik ve ilerleyen bir hastalık olup, tek çaresi en azından kontrol altına alabilmek için acilen önlem almanız gerekmektedir.
Sorunun kaynağını bulmak için gitmediğim doktor branşı kalmamıştı.Dahiliye,Cildiye,Endokrinoloji,Kalp Damar bölümü..Hepsinin söylediği tek şey kilo ver,tüm şikayetlerin geçer. Senelerce farklı hastanelerde doktor doktor gezdikten sonra, 2 sene önce bu konuda yazılmış makaleleri,internetteki yabancı kaynakları okuyarak LİPÖDEM hastası olduğumu öğrendim.2 Ay önce de kesin teşhisimi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi branşı koydu.
Doktorlar,biz lipödemlilere genellikle aşırı kilolu olduğumuzu ve kilo vermemiz gerektiğini söylerler. Fakat lipödemin sebep olduğu yağlanmada ne sporla ne de diyetle belirgin azalma SAĞ-LA-NA-MI-YOR!.. Tuhaf olan şey, doğru beslenme, düzenli olarak egzersiz yaptığım halde kilo, garip bir şekilde yalnızca bacaklarımda yığılmaya devam etti. Çirkin görünümlü tabiri caizse nenemin bacakları daha güzel derdim hep.Artan kilolarımın bir sonucu olarak da kronik ağrılar da tuzu biberiydi.Dile kolay tam 17 senedir çare arıyorum. Belimden diz altına kadar, cildimin dokusu şişti ve büyüdü. Zaman geçtikçe ve durumum daha da kötüye gittiğinde, egzersiz, inanılmaz acı verici hale geldi. Dizlerimde aşırı baskı oluşuyordu.Bu artan hareket özgürlüğü eksikliği nedeniyle sosyal hayatım da acı çekmeye başladı. Kronik yorgunluk hissetmeye de başlamıştım.
Nasıl ki tansiyon ve şeker hastalığı herkes tarafından biliniyorsa bu hastalıkta bilinmeli. Bunu yaşadığım için biliyorum ki lipödem sinsice ilerleyen bir hastalık.Kendinizde olduğundan şüpheleniyorsanız,bu konuda bilgili plastik cerrahlar teşhis koyabiliyor şimdilik.
Sen de Lipödem hastası olabilir misin?
''Bu bilginin, dolaştığım dolambaçlı, acılı ve zorlu yolculuktan nasibini almış biri olarak, bir kişiyi bile kurtaracağını umarak paylaşıyorum''
''Her zaman Umut var.”
Lipödem nedir?
'' Ağrılı Yağlanma Sendromu” olarak da adlandırılan lipödem "Lipedema", kalça, uyluk ve bacaklarda aşırı yağ ve sıvı birikmesine bağlı anormal ve simetrik şişliktir. Tamamen kadınlarda ortaya çıkan ve kol ve bacaklardaki şişlik ve ağrılı yağ birikimleri olarak ortaya çıkan, elleri ve ayakları koruyan kronik bir durumdur. Özellikle diyete ve spora dirençli ağrılı yağlanmadır. Erken evrelerde sadece yağlanma olurken daha sonra varis sorunları, acıma, ağrı, ağırlık, eklem sorunları, depresyon, obeziteye eğilim gibi ek sorunlar çıkar.
Kronik ve ilerleyen bir hastalık olup, tek çaresi en azından kontrol altına alabilmek için acilen önlem almanız gerekmektedir.
Sorunun kaynağını bulmak için gitmediğim doktor branşı kalmamıştı.Dahiliye,Cildiye,Endokrinoloji,Kalp Damar bölümü..Hepsinin söylediği tek şey kilo ver,tüm şikayetlerin geçer. Senelerce farklı hastanelerde doktor doktor gezdikten sonra, 2 sene önce bu konuda yazılmış makaleleri,internetteki yabancı kaynakları okuyarak LİPÖDEM hastası olduğumu öğrendim.2 Ay önce de kesin teşhisimi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi branşı koydu.
Doktorlar,biz lipödemlilere genellikle aşırı kilolu olduğumuzu ve kilo vermemiz gerektiğini söylerler. Fakat lipödemin sebep olduğu yağlanmada ne sporla ne de diyetle belirgin azalma SAĞ-LA-NA-MI-YOR!.. Tuhaf olan şey, doğru beslenme, düzenli olarak egzersiz yaptığım halde kilo, garip bir şekilde yalnızca bacaklarımda yığılmaya devam etti. Çirkin görünümlü tabiri caizse nenemin bacakları daha güzel derdim hep.Artan kilolarımın bir sonucu olarak da kronik ağrılar da tuzu biberiydi.Dile kolay tam 17 senedir çare arıyorum. Belimden diz altına kadar, cildimin dokusu şişti ve büyüdü. Zaman geçtikçe ve durumum daha da kötüye gittiğinde, egzersiz, inanılmaz acı verici hale geldi. Dizlerimde aşırı baskı oluşuyordu.Bu artan hareket özgürlüğü eksikliği nedeniyle sosyal hayatım da acı çekmeye başladı. Kronik yorgunluk hissetmeye de başlamıştım.
Nasıl ki tansiyon ve şeker hastalığı herkes tarafından biliniyorsa bu hastalıkta bilinmeli. Bunu yaşadığım için biliyorum ki lipödem sinsice ilerleyen bir hastalık.Kendinizde olduğundan şüpheleniyorsanız,bu konuda bilgili plastik cerrahlar teşhis koyabiliyor şimdilik.
LİPÖDEM BACAKLARDA VE KOLLARDAKİ YAĞ BOZUKLUĞUDUR.
LİPÖDEM, az bilinen,tanınmayan ve genel olarak yanlış teşhis edilen,BACAKLARDA VE KOLLARDAKİ YAĞ BOZUKLUĞUDUR.
Ağrılı yağlanma sendromu, ağrılı bacak sendromu, yağlı bacak sendromu, lipalji, adipozalji, ağrılı lipohipertrofi gibi birçok adla anılan hastalığa biz "LİPÖDEM" diyoruz. Lipödemin belirgin özellikleri şunlar:
1. Vücudun alt tarafı, üst kısma göre orantısız bir şekilde daha kalındır. Bu kalınlık önce kalça, basen ve uyluktan dizlere kadar başlar, ilerleyen evrelerde dizaltı bölgesi de etkilenebilir. Üçte bir hastada kollarda da kalınlaşma görülebilir.
2. Vücudun alt kısmına kilo almak çok kolayken, bu bölgelerden kilo vermek neredeyse imkansızdır. Bu bölgelerde biriken yağlar sıkı bir diyet ve düzenli egzersize bile dirençlidir.
3. Ailevi, genetik ve ilerleyici bir durumdur: Etkilenen ailenin kadınlarında az veya çok benzer şikayetler vardır. Gerekli önlemler alınmazsa daima ilerler.
4. Genellikle şikayetler ergenlikte başlar, gebelik ve menapoz gibi hormonal dengelerin değiştiği dönemlerde ise alevlenir.
5. Etkilenen bölgeler kolay morarır.
6. Hastalığın evresi arttıkça yağ biriken dokular ağrılı olmaya başlar.
Birçok hastada çapraz bir asimetriye rastlanmaktadır. Örneğin sol kalçası ve baseni sağa göre daha geniş olan bir hastanın genellikle sağ bacağı sol bacağına göre daha kalındır. Bedeninizdeki bu tür asimetrileri tespit etmenin en güzel yolu, fotoğraf çekip, üzerinde kendi incelemenizi yapmanızdır.
Lipödem, ABD istatistiklerine göre kadınların % 10 ile % 15'ini etkilemektedir. Bu oran ülkemizde daha da yüksektir. Ne yazık ki bu yüksek orana rağmen lipödemli hastalar doğru tanıyı alamamakta ve doğru tedaviye ulaşamamaktadır. Bu durumun iki temel sebebi vardır:
1. Kadınlar, ergenlikten sonra, hatta özellikle gebelik ve doğumdan sonra vücutlarının alt taraflarına aldıkları kiloları normal "KADIN TİPİ YAĞLANMA" Selülit zannetmekte ve bu durumun bir hastalık olabileceğini düşünmemektedirler.
2. Hekimlerin çok azı lipödem diye bir hastalığın varlığından haberdardır, diğerleri bu durumu obezite olarak değerlendirip hastalara diyet ve spor önermektedir. Hasta bu yöntemlerle vücudunun alt tarafından kilo veremediğinde hekimine ve uyguladığı tedaviye güveni sarsılmakta, hatta kilo vermeye çalışmaktan tamamen vazgeçmektedir ("Su içsem yarıyor!" durumları).
Lipödemle ilgili şikayetleri olan ancak henüz lipödem tanısı alamamış bir hastanın başına gelebilecek en güzel şey herhalde "LİPÖDEM" kelimesiyle tanışmak, böyle bir hastalığın var olduğunu ve tedavisinin mümkün olduğunu öğrenmek olacaktır! Ülkemizde lipödem konusunda bilgili plastik cerrahlar ve kalp damar cerrahları teşhisinizi koyabilir.
#lipedema #lipödem #lenfödem #kronikvenözyetmezlik #diyet #spor#lenfkoruyuculiposuction #lenfdrenaj #kronikyağlanma#şişmandeğilsiniz#ödem #detoks #sağlıklıbeslenme #motivation #egzersiz #sağlıklıyaşam#beslenme #diyetvespor
#lipödemladys #kilo #sağlık #liposuction #selülit #vaserliposuction#estetikcerrah #pilates #morarma
Ağrılı yağlanma sendromu, ağrılı bacak sendromu, yağlı bacak sendromu, lipalji, adipozalji, ağrılı lipohipertrofi gibi birçok adla anılan hastalığa biz "LİPÖDEM" diyoruz. Lipödemin belirgin özellikleri şunlar:
1. Vücudun alt tarafı, üst kısma göre orantısız bir şekilde daha kalındır. Bu kalınlık önce kalça, basen ve uyluktan dizlere kadar başlar, ilerleyen evrelerde dizaltı bölgesi de etkilenebilir. Üçte bir hastada kollarda da kalınlaşma görülebilir.
2. Vücudun alt kısmına kilo almak çok kolayken, bu bölgelerden kilo vermek neredeyse imkansızdır. Bu bölgelerde biriken yağlar sıkı bir diyet ve düzenli egzersize bile dirençlidir.
3. Ailevi, genetik ve ilerleyici bir durumdur: Etkilenen ailenin kadınlarında az veya çok benzer şikayetler vardır. Gerekli önlemler alınmazsa daima ilerler.
4. Genellikle şikayetler ergenlikte başlar, gebelik ve menapoz gibi hormonal dengelerin değiştiği dönemlerde ise alevlenir.
5. Etkilenen bölgeler kolay morarır.
6. Hastalığın evresi arttıkça yağ biriken dokular ağrılı olmaya başlar.
Birçok hastada çapraz bir asimetriye rastlanmaktadır. Örneğin sol kalçası ve baseni sağa göre daha geniş olan bir hastanın genellikle sağ bacağı sol bacağına göre daha kalındır. Bedeninizdeki bu tür asimetrileri tespit etmenin en güzel yolu, fotoğraf çekip, üzerinde kendi incelemenizi yapmanızdır.
Lipödem, ABD istatistiklerine göre kadınların % 10 ile % 15'ini etkilemektedir. Bu oran ülkemizde daha da yüksektir. Ne yazık ki bu yüksek orana rağmen lipödemli hastalar doğru tanıyı alamamakta ve doğru tedaviye ulaşamamaktadır. Bu durumun iki temel sebebi vardır:
1. Kadınlar, ergenlikten sonra, hatta özellikle gebelik ve doğumdan sonra vücutlarının alt taraflarına aldıkları kiloları normal "KADIN TİPİ YAĞLANMA" Selülit zannetmekte ve bu durumun bir hastalık olabileceğini düşünmemektedirler.
2. Hekimlerin çok azı lipödem diye bir hastalığın varlığından haberdardır, diğerleri bu durumu obezite olarak değerlendirip hastalara diyet ve spor önermektedir. Hasta bu yöntemlerle vücudunun alt tarafından kilo veremediğinde hekimine ve uyguladığı tedaviye güveni sarsılmakta, hatta kilo vermeye çalışmaktan tamamen vazgeçmektedir ("Su içsem yarıyor!" durumları).
Lipödemle ilgili şikayetleri olan ancak henüz lipödem tanısı alamamış bir hastanın başına gelebilecek en güzel şey herhalde "LİPÖDEM" kelimesiyle tanışmak, böyle bir hastalığın var olduğunu ve tedavisinin mümkün olduğunu öğrenmek olacaktır! Ülkemizde lipödem konusunda bilgili plastik cerrahlar ve kalp damar cerrahları teşhisinizi koyabilir.
#lipedema #lipödem #lenfödem #kronikvenözyetmezlik #diyet #spor#lenfkoruyuculiposuction #lenfdrenaj #kronikyağlanma#şişmandeğilsiniz#ödem #detoks #sağlıklıbeslenme #motivation #egzersiz #sağlıklıyaşam#beslenme #diyetvespor
#lipödemladys #kilo #sağlık #liposuction #selülit #vaserliposuction#estetikcerrah #pilates #morarma
LİPÖDEMDEN BAHSEDİYORUM
•Ağır, yorgun bacaklardan.
•Yanmak ve patlamak üzereymiş gibi hissedilen bacaklar.Hele hele sıcak yaz günlerinde bacaklardaki acılara pek de tahammül edilemez.
•Su biraz rahatlama sağlar. Ödem atmaya faydalıdır.
•Gizemli morluklar.Nereye çarptım ki? Hatırlamazsın..Kendi kendine morarır çünkü.
•İlerlemiş selülitinden çok farklı görünen bacaklar üzerindeki ezikler.Karnabahar gibi..
•Sadece şişmiş bacakların üzerinden kapanmak istemeyen botlardan.
•Gömlek ve pantolon arasındaki iki üç bedenlik kıyafet farklılığından. İnce üst gövde, kalın bacaklar. Ah evet, eller ve ayaklar da zayıf.
•Bir armuttan çok daha fazla olan "armut" figür tipinden.
•Sayısız diyet ve birçok şeyi değiştiren, ya da bacakların şeklindeki hiçbir şeyi değiştirmeyen bir sürü spor denediniz mi?
•Bir yürüyüşten sonra uyluklar arasındaki yaralardan.Bildiğin pişik..
•En kötüsü de, acıdır. Uyumaya izin vermeyecek, özellikle yaz aylarında size işkence edecek o zonklama..
Bu belirtiler size de tanıdık geliyor mu?. Çünkü belki de ilk defa bu problemle yalnız olmadığınızı gördüm.
LİPÖDEMİN BELİRTİLERİ
Medikal olarak lipödem, aşırı yemekten oluşmaz.Normal olarak yemek yediğinizde dahi yağ dokusu çoğalır.Dramatik sonuçlarıyla obezite ile ilgili değildir, ancak vücuttaki yağ dağılımı patolojik olarak bozulur.
Nedenleri hala bilinmemektedir. Bununla birlikte, kadınlar en çok etkilendiği için, östrojenler gibi dişi hormonlar, özellikle bu hormon seviyelerindeki dalgalanmalar önemli bir rol oynayabilir. Çünkü yağlı doku çoğalması sıklıkla
• ergenlikten sonra
• hamilelikten sonra
• menopoz ile başlıyor
Ancak, yüksek kalorili diyet nedeniyle gerçekten lipödem mi yoksa sadece “normal” yağ mı olduğunu nereden bilebilirsiniz? Aşağıdaki belirtiler uyluk, kalça ve kalçalarda yağ birikimine ek olarak tipiktir:
• Tüm semptomlar simetrik olarak ortaya çıkar.
• Bacaklarınızı çok ağır hissedersiniz.
• Etkilenen bölgeler özellikle hassastır ve en ufak bir baskıya ağrıyla yanıt verir.
• Sebepsiz morluklar oluşur.
Lipödem ilerlemeye eğilimlidir. Hastalığın ilk aşamasında kalça ve uyluklarda sadece bir miktar yağ ve portakal kabuğu birikimi vardır, sonra kalçadan ayak bileklerine kadar uzanan kalça ve kalçalarda yağ dokusu çoğalır. Ödem oluşur. Ayrıca kollarda kademeli olarak yağlar oluşur; Son olarak, ellerin ve ayakların sırtları bile etkilenebilir.
Lipedema tedavisi: Nasıl tedavi edilir?
Her şeyden önce, lipödem tedavi edilemez. Ancak çeşitli terapiler ilerlemeyi yavaşlatabilir ve semptomları hafifletebilir. Bunlar şunları içerir:
• Özel, sabit bir diyet (lütfen sadece doktora danışarak, beslenme planı kişiselleştirilmelidir)
• Doku tahliye etmek için lenfatik drenaj
• Yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi hafif sporlar
Bu önlemleri bir rehabilitasyon kapsamında gerçekleştirirseniz en güvenli taraftasınız. Kombine fiziksel dekonjesyon terapisi (KPE), diyet, egzersiz, lenfatik drenaj ve özel bandajları içerir. Lipödem tedavisini, flebologistler, lenfologlar, vasküler ve plastik cerrahi uzmanları yapmaktadırlar.
LİPÖDEM NEDİR,TEDAVİSİ NASILDIR?
Lipödem hastalığında kamu ve tıbbi bilinç eksikliği var.
Bu hastalığın nedenini ve gelişimini,Hiçbir genler, Hiçbir kan testi,Hiçbir biyolojik belirteçler,Hiçbir yinelenen görüntüleme
Testleriyle tanı konamıyor. Lipedema teşhisi klinik değerlendirmeyi içerir.
Lipedema ayrıca bacaklarda ağrı, temasta acı ve hassasiyet, kolay morarma, şişlik (ödem) ile karakterizedir.
Bir hastanın genel yaşam kalitesini etkileyen psikososyal sorunları da beraberinde getirir.Lipedema başlangıcı
ergenlik döneminde ortaya çıkar.
Bununla birlikte, hormonal kaymaların olduğu Hamilelik veya menopoz dönemlerde ortaya çıkabilir veya şiddetlenebilir.
Bazı sağlık profesyonelleri, deri altı yağ dokusu ile lipedemi tanımlar. Aşırı selülitli görüntüye bağlı olarak, bacaklarda elinizi gezdirdiğinizde lipedema yağı içinde kum veya pirinç taneleri gibi hissedebilirsiniz. Daha ileri aşamalar bir torbada dondurulmuş bezelye veya daha büyük nodüller gibi hissedebilir. Lipomlar, daha büyük, daha ileri evrelerinde greyfurt büyüklüğüne kadar büyüyebilir.
Damarlara konan tanı,Kronik venöz yetmezliğe sebep olan aşırı yağ birikimi mi?
Lenfödem tedavisi gören çoğu hasta aslında lipödem hastası olabilir. Yanlış tanı konması veya hekimlerin hastaları doğru yönlendirmemeleri sebebiyle,hastalar kesin tedavi edilememektedirler.
Lipedema ve Lenfödem Arasındaki Fark Nedir?
Hem Lipedema hem de Lenfödem aynı anda olması mümkün olsa da, iki hastalık şu şekilde farklılık gösterir:
• Lipedema ellerde veya ayaklarda şişmeye neden olmaz.
• Lipedema vücudun her iki tarafını da eşit olarak etkiler.
• Lenfödem diğerlerinden belirgin olarak daha büyük bir ekstremite sunar.
• Lipedema dokusu yumuşak ve yağlıdır - Lenfödem dokusu zordur.
• Lenfödem çukur ödemiyle kendini gösterir - Lipedema bunu yapmaz.
Kalp Damar Cerrahları,Endokrin Uzmanları,Kadın Doğum doktorları,Dermatologlar ve Diyetisyenler hastalarına LİPÖDEM bulgularını ortaya çıkaracak anketler hazırlamaları iyi olmaz mı?
Aşırı yemekten kaynaklı obezite sanılan / kötü beslenme / egzersiz eksikliği vs.denilip hastalara yanlış teşhis konmasın artık.
Ben 17 sene ne olduğunu bilmeden mücadele ettim bu hastalıkla.Teşhisin uzun sürmesi ve tedavi edilmeyen ve giderek artan yağ kütleleri,sağlığımızın geleceği hakkında bizleri oldukça korkutmaktadır.
Ne olduğu bilinirse yaşam kalitesini arttırmak adına, semptomları hafifletmek için birkaç seçenek önerilebilir en azından.
TEDAVİLER
Lipedema sınırlı tedavi seçenekleri ile kronik bir hastalıktır. Çünkü hastalığın nedenleri hala bilinmemektedir.
Egzersiz konservatif terapi önemli bir bileşenidir .Kompresyon,bandajlama ve bası giysileri kullanmak,Kasları güçlendirmek, kan ve lenf akışını iyileştirmek ve zihinsel sağlığı arttırmak. Yaygın tedavi olarak kullanılır
Egzersizler yürüme, lenfatik yoga,Pilates ve yüzme gibi düşük etkili antrenmanları içerir.
Paleo Diyet ve Anti-inflamatuar Diyet,Karatay gibi sağlıklı beslenmek şarttır.
Bu diyetlerin etkileri ve başarısı farklı olsa da
Hastadan hastaya değişse de, düzenli egzersiz ve uygun ve sağlıklı beslenme, vücut yağını etkileyecek, böylece bir nebze de olsa hastalığın seyrini yavaşlatacaktır.
Kompresyon tedavisi, lipedemiden etkilenen belirli bölgelere takılabilen giysiler içerir. Bunlar
elastik olmayan sistemlere sahip giysilerle bandajı
Bu giysiler , etkilenen uzuvları basınç uygulayarak çalıştırır
lenf dokularından damarlara taşınır ve ödem yaşayan hastalar için faydalıdır.
Ayrıca ağrıyı azalttığı bildirilmiştir.
Tartıda vücudunuzun ağırlığına odaklanmayın, ancak herhangi bir şişliği kontrol etmeye çalışın ve vücudunuzu desteklemek ve mümkün olduğunca aktif kalmak için eklemleri ve bağları korurken kas inşa etmeye çalışın.
Ameliyatlar,estetik kaygı gözetmek yerine, mutlaka ağrıyı hafifletmeye, kötüleşen ilerlemeyi önlemeye, yürüyüşü iyileştirmeye ve hareketliliği geliştirmeye odaklanmalıdır.
Hastalığın başlangıcı veya nedenleri bilinmeyen olduğundan, halen mevcut tedaviler semptomları hafifletmeye ve hasta sağlığını korumaya yöneliktir.
Tedavinin hedefleri şunlardır: inflamasyonu azaltmak, ağrıyı yönetmek, lenfatik akışı iyileştirmek (fazla sıvıyı azaltmak için), duygusal destek almak ve vücudunuzun lipedema ile baş etmesine yardımcı olmak.
Hiçbir hasta aynı anatomiye sahip değildir ve genel olarak her hasta kendi sorunlarına özgü bir özelleştirilmiş yaklaşıma sahip olmalıdır. Herhangi bir müdahalenin öncesinde hastalığın iyi araştırılmış olması gerekir.
Sağlıkla kalın.
Gökşen Balcı
KAYNAK: https://www.lipedema.org/
Bu hastalığın nedenini ve gelişimini,Hiçbir genler, Hiçbir kan testi,Hiçbir biyolojik belirteçler,Hiçbir yinelenen görüntüleme
Testleriyle tanı konamıyor. Lipedema teşhisi klinik değerlendirmeyi içerir.
Lipedema ayrıca bacaklarda ağrı, temasta acı ve hassasiyet, kolay morarma, şişlik (ödem) ile karakterizedir.
Bir hastanın genel yaşam kalitesini etkileyen psikososyal sorunları da beraberinde getirir.Lipedema başlangıcı
ergenlik döneminde ortaya çıkar.
Bununla birlikte, hormonal kaymaların olduğu Hamilelik veya menopoz dönemlerde ortaya çıkabilir veya şiddetlenebilir.
Bazı sağlık profesyonelleri, deri altı yağ dokusu ile lipedemi tanımlar. Aşırı selülitli görüntüye bağlı olarak, bacaklarda elinizi gezdirdiğinizde lipedema yağı içinde kum veya pirinç taneleri gibi hissedebilirsiniz. Daha ileri aşamalar bir torbada dondurulmuş bezelye veya daha büyük nodüller gibi hissedebilir. Lipomlar, daha büyük, daha ileri evrelerinde greyfurt büyüklüğüne kadar büyüyebilir.
Damarlara konan tanı,Kronik venöz yetmezliğe sebep olan aşırı yağ birikimi mi?
Lenfödem tedavisi gören çoğu hasta aslında lipödem hastası olabilir. Yanlış tanı konması veya hekimlerin hastaları doğru yönlendirmemeleri sebebiyle,hastalar kesin tedavi edilememektedirler.
Lipedema ve Lenfödem Arasındaki Fark Nedir?
Hem Lipedema hem de Lenfödem aynı anda olması mümkün olsa da, iki hastalık şu şekilde farklılık gösterir:
• Lipedema ellerde veya ayaklarda şişmeye neden olmaz.
• Lipedema vücudun her iki tarafını da eşit olarak etkiler.
• Lenfödem diğerlerinden belirgin olarak daha büyük bir ekstremite sunar.
• Lipedema dokusu yumuşak ve yağlıdır - Lenfödem dokusu zordur.
• Lenfödem çukur ödemiyle kendini gösterir - Lipedema bunu yapmaz.
Kalp Damar Cerrahları,Endokrin Uzmanları,Kadın Doğum doktorları,Dermatologlar ve Diyetisyenler hastalarına LİPÖDEM bulgularını ortaya çıkaracak anketler hazırlamaları iyi olmaz mı?
Aşırı yemekten kaynaklı obezite sanılan / kötü beslenme / egzersiz eksikliği vs.denilip hastalara yanlış teşhis konmasın artık.
Ben 17 sene ne olduğunu bilmeden mücadele ettim bu hastalıkla.Teşhisin uzun sürmesi ve tedavi edilmeyen ve giderek artan yağ kütleleri,sağlığımızın geleceği hakkında bizleri oldukça korkutmaktadır.
Ne olduğu bilinirse yaşam kalitesini arttırmak adına, semptomları hafifletmek için birkaç seçenek önerilebilir en azından.
TEDAVİLER
Lipedema sınırlı tedavi seçenekleri ile kronik bir hastalıktır. Çünkü hastalığın nedenleri hala bilinmemektedir.
Egzersiz konservatif terapi önemli bir bileşenidir .Kompresyon,bandajlama ve bası giysileri kullanmak,Kasları güçlendirmek, kan ve lenf akışını iyileştirmek ve zihinsel sağlığı arttırmak. Yaygın tedavi olarak kullanılır
Egzersizler yürüme, lenfatik yoga,Pilates ve yüzme gibi düşük etkili antrenmanları içerir.
Paleo Diyet ve Anti-inflamatuar Diyet,Karatay gibi sağlıklı beslenmek şarttır.
Bu diyetlerin etkileri ve başarısı farklı olsa da
Hastadan hastaya değişse de, düzenli egzersiz ve uygun ve sağlıklı beslenme, vücut yağını etkileyecek, böylece bir nebze de olsa hastalığın seyrini yavaşlatacaktır.
Kompresyon tedavisi, lipedemiden etkilenen belirli bölgelere takılabilen giysiler içerir. Bunlar
elastik olmayan sistemlere sahip giysilerle bandajı
Bu giysiler , etkilenen uzuvları basınç uygulayarak çalıştırır
lenf dokularından damarlara taşınır ve ödem yaşayan hastalar için faydalıdır.
Ayrıca ağrıyı azalttığı bildirilmiştir.
Tartıda vücudunuzun ağırlığına odaklanmayın, ancak herhangi bir şişliği kontrol etmeye çalışın ve vücudunuzu desteklemek ve mümkün olduğunca aktif kalmak için eklemleri ve bağları korurken kas inşa etmeye çalışın.
Ameliyatlar,estetik kaygı gözetmek yerine, mutlaka ağrıyı hafifletmeye, kötüleşen ilerlemeyi önlemeye, yürüyüşü iyileştirmeye ve hareketliliği geliştirmeye odaklanmalıdır.
Hastalığın başlangıcı veya nedenleri bilinmeyen olduğundan, halen mevcut tedaviler semptomları hafifletmeye ve hasta sağlığını korumaya yöneliktir.
Tedavinin hedefleri şunlardır: inflamasyonu azaltmak, ağrıyı yönetmek, lenfatik akışı iyileştirmek (fazla sıvıyı azaltmak için), duygusal destek almak ve vücudunuzun lipedema ile baş etmesine yardımcı olmak.
Hiçbir hasta aynı anatomiye sahip değildir ve genel olarak her hasta kendi sorunlarına özgü bir özelleştirilmiş yaklaşıma sahip olmalıdır. Herhangi bir müdahalenin öncesinde hastalığın iyi araştırılmış olması gerekir.
Sağlıkla kalın.
Gökşen Balcı
KAYNAK: https://www.lipedema.org/
ZAMAN GEÇTİKÇE İYİLEŞİYORUM
4.ayım da bitti.Hala uğraşıyorum,didiniyorum.Zaman zaman motivasyonum da düşüyor.Ama pes etmeden devam ediyorum.Her gün düzenli yürüyorum,haftada 2 gün reformer pilatese gidiyorum.Sağlıklı besleniyorum.Karbonhidrattan ve şekerden uzak durduğum halde hala kilo veremedim, 90 kilo girdiğim ameliyata,şimdi 85 kiloyum.Çoooooook zor gidiyor kilolarım.Tartı görmek istemiyorum..O yağlı aşırı selülitli görüntü için de bol bol masaj yapıyorum,başka türlü gitmiyor.Artık ne kadar düzeltebilirsem.İncelme müthiş.Giremediğim pantolanlarımın içine girebilmek paha biçilmez.
LİPÖDEM
Aşırı yağlı bir görüntü,tabiri caizse lömbür lömbür yağ birikimleri,parmağınızla bacağınıza hafifçe bile bastırdığınızda canınızın çok acıması,sebepsiz oluşan morluklar,aaa ben buramı nereye çarptım ki hiç hatırlamıyorum dediğiniz anlar,özellikle yaz mevsimlerinde daha çok ödem olan bacaklar,akşamları artan pis bir ağrı,böyle hafiften ben burdayım diyen,sanki yağmur yağacakta siz yaşlanıyorsunuz ve romatizmalarınız oluşuyormuş gibi hissettiren bir ağrı,onca diyet denemişsinizdir çok zor kilo veriyorsunuzdur,millet 3 ayda bilmem kaç kilolar verirken siz gr verememişsinizdir,üst bedenden yüzünüzden giden kilolar bacaklarınızdan hiç gitmiyorsa siz lipödemsiniz demektir.Malesef yeni yeni duyuluyor bu hastalık.Şimdilik tek tedavisi yağları,lenf damarlarını koruyucu bir işlemle o patolojik yağların vücudumuzdan uzaklaştırılması gerekiyor.Şimdilik tek tedavi yöntemi bu.O yüzden lipödem konusunda uzmanlaşmış plastik cerrahi bölümü teşhis koyuyor.Her plastik cerrahi doktoru da bilmeyebiliyor bazen.
AMELİYAT SÜRECİME GEÇİŞ
Evlendim ve 2001 Yılında 54 kg ile hamile kaldım.Ailemde genetik kilolu yok.Annem ve 5 kız 1 erkek kardeşin hiçbirinde kilo ile alakalı genetik miras hastalık da yok. 86 kilo ile doğum yaptım.Hamilelik öncesi ağzına tatlı sürmeyen ben,9 ay boyunca tatlı ile beslendim neredeyse.Aldığım kiloları sırf basen,kalça,popo ve bacaklara aldım.Üst bedenim hamile değilmiş gibiydi.Doğuma giderken alyansım ve kol saatim üzerimdeydi hala,üst bölge hiç şişmedi.
Doğumdan sonra,aldığım kiloları asla veremedim.En son 62 kiloya düştüm deli gibi spor ve rejim yaparak.Sonra bir dönem aşırı stresli yıllar yaşadım.Regli olamadım.Doktora gittiğimde doğumdan sonra taktırdığım spiralin kaymış olduğunu,stres hormonunun tavan yapmış olduğunu öğrendim.Regli düzenini sağlamak için Yasmin doğum kontrol hapı başladık.O dönemden sonra balon gibi şiştim.94 kilo oldum.Sağlıksız besleniyordum.Bir gün tak etti.Aşırı kilolu bir insanın manifesto günlüğüne denk geldim.Belki bilenleriniz vardır.Şişmanmanifesto!..Sağlıklı beslenme nasıl olmalı diye araştırırken karşıma çıkmıştı bu blog.Onun senelerce yazıp oluşturduğu günceyi, ben günlerce okudum,okudum, okudum...
Tak dedi canıma..Ve sağlıklı beslenme ve spora geri döndüm.Tabiri caizse düzenli ve sağlıklı beslenip deli gibi spor yaptığım halde,3 ay boyunca tartıda ibre oynamadı.Pes etmedim devam ettim.Artık diyet değildi yaptığım sağlıklı beslenme düzeni idi.Ona rağmen gitmeyen kilolar.
Sonunda 70 kiloya düştüm, bir sene falan uğraştıktan sonra.Giden kilolar sadece yüzümden kollarımdan,üst bedenimden oldu.Onca spora rağmen mihrap hep yerindeydi :) Kalça,basen ve bacaklar hiç gitmedi.
Dile kolay tam 17 sene mücadele ettim.Hiç yılmadım yürüdüm,yüzdüm,plates yaptım,evde leslie ile yürüyüş videoları,fit in time dedikleri kaslara verilen ufak elektrik akımlı bir spora varana kadar denemediğim bir şey kalmadı.
Yok arkadaş tüm bunlara rağmen bu bacaklarım her geçen yıl daha kötü oldu.Nenemin bacakları daha güzeldir derim hep.Bodrum'da yaşıyorum.Denize gireceğim son noktaya kadar o pareo üzerimden hiç çıkmaz.
2 sene önce ayak bileklerim ve ağrılarım çok artmaya başladı.Şişlikler de cabası.Fil ayağı gibi bu diyip duruyordum.Sonrasında bir bacağımın arka baldırı,diz aşağısı bir diğerine göre daha kalınlaşmış olduğunu fark ettim.Acaba dolaşım bozukluğu mu var diye,Kalp Damar cerrahına gittim.Renkli dopler çektirdim,çok hafif venöz yetmezlik başlangıcı olduğunu,acilen kilo vermem gerektiğini söyledi ve yolladı.Verebilsem vericem o kiloları ama nasıl beya? Sonrasında neden kilo veremiyorum ki ben arayışına girdim.Kan tahlillerimi 3 ayda bir düzenli yaptırırım.Şeker yok,kolestrol yok,tiroid yok,o yok bu yok..Sonra tekrar gittim doktora dedim alt değerlere bakın derinlemesine inceleyin niye kilo veremiyorum ben ona bakın..Yok yine temiz tahliller.Diyetisyene gittim.Diyetin ağababasını 17 senedir uygulayan,bilen biri olarak,dediklerini harfiyen uyguladım ,üç ay ibre yine kımıldamadı.Adam da şaşırdı ve diyet yaptığıma inanmadı.Gizli gizli yiyorsundur sen dedi bir de. :((( Yollarımızı ayırdık.
Sonra kardeşim tv de Yener Demirtaşın Lipödem haberine rastlıyor bir gün.Ben de haber izleyen bir insanım,bu zamana kadar denk gelmemiş olmamı eşime borçluyuz.Sağlık haberlerinden nefret eder ve kanal değiştirir hep.Haberin videosunu gönderdi kardeşim.Neymiş bu lipödem diye o gece başladım araştırmaya okumaya..
Eureka!
Tüm yazılan çizilen ahanda benim geçmişim.Tıpkısının aynı ben.Tüm belirtiler ben de mevcut..Acaba mı diye diye 1 sene geçti.Bodrumda doktor yok.Sağlık sorunu çok fazla.Allaha emanet yaşıyoruz burda. .......... Hastanesinin Plastik cerrahisine gittim.Dedim nedir bu..Kilolusunuz ve aşırı yağlanma var.Kilo vermeniz gerek!Hadi ya ben bilmiyodum kilo vermem gerektiğini :(( Lipödem olabilir miyim dedim..Kaldı bi suratıma baktı.Ne olduğu konusunda fikri bile yoktu.Vaser lipo yapılıyor mu bu hastanede dedim yok dedi.İyi dedim bye bye.
Sonrasında bu 2017 yazının Haziran ayında Whatsap üzerinden ne kadar plastik cerrah adı duyduysam fotoğraflarımı gönderdim.Facebookta lipödem gruplarına üye oldum.İnternette kadınlar Kulübü sitesinin estetik bölümünü hatim ettim.
Önce Yener Demirtaşla görüştüm whatsaap üzerinden 2.evre lipödem olduğumu bir çok bölgeden yağ alınması gerektiğini bunun da maliyetinin 35 bin olduğu mesajını aldım.
Sonra Ahmet Karacalar lipödem olduğumu ve maliyetin 25 bin tl den başladığını yazdı mesajda.
Diğer bulduğum doktorlara da attım fotolarımı,bazılarının lipödem nedir bilmediğini,sadece estetik amaçlı yaklaştığını fark ettim.
Ne zor bir süreç...Doğru kararı vermek..
Gelelim canlı doktor görüşmelerime...
23 Kasım 2017 ilk doktor randevusu Prof Dr AHMET KARACALAR :2.evre lipödem hastası olduğumu,90 kilo olduğum için beni bu beden kitle endeksi ile ameliyat edemeyeceğini,kilo verip gelmem gerektiğini, aksi takdirde ameliyatın aşırı riskli geçeceğini söyledi.Arka baldırlarıma kas iptali gerektiğini söyledi.Ben de estetik görünüş kaygım olmadığını sadece lipödemden kurtulmak istediğimi söyledim.Eve mutlaka lenf drenaj makinesi almam gerektiğini söyledi.
OP.DR.REŞAT ALTUĞ AKTAŞ : Sempatik doktor ve sevgili güzel eşi beni muayene ettiler.Gördükleri en güzel lipödemli olduğumu söylediler.Bunca yıl yaptığım sporun az da olsa faydasını görmüşüm.Lipödem farkındalığı oldukça yüksek,pozitif,sakin ve çok anlayışlı bir doktor.Epey konuştuk. riskleri nedenleri ile açıkladılar.Ben de dahil olmak üzere,eşimi rahatlatmaya çalıştık.Ben yıllardır okuyup araştırdığım ,sonrasında yaşanabilecek her türlü komplikasyonu bildiğim için rahattım.Riskleri duymak eşimin hoşuna gitmemişti.Hangi bölgeleri hangi yöntemle yapacağını anlattı..
DOÇ.DR.ERCAN KARACAOĞLU: Kadınlar kulübü sitesinde adına sıkça rastladığım,hastalarının ona ''Al yanak'' dediği doktor.Her hastası ona bayılıyor,yaptığı işlerden gayet övgüyle bahsediliyordu.Beni muayene etti.Lipödemle alakalı pek konuşmadık.Dediği tek şey,sen şimdi gidiyorsun sağlam kilo veriyorsun.O derilerin çok güzel boşalıp sarksın,ben sana onları gererek fıstık gibi vücut yapayım sonrasında.Bacak ve karın germe yapmalıymış.Peki dedik ordan da ayrıldık.
OP.DR.COŞKUN LEVENT TAŞÇI: Yine kadınlar kulübünde adına sıkça rastladığım doktorlardan.Klasik cerrahi ameliyatlara yeni bir bakış açısı getiren lazer destekli minimal invazif yöntemiyle yapıyor ameliyatlarını.Beni muayene etti,lipödem olmadığımı,aşırı yağlı olduğumu söyledi.Paket paket,seans seans yapması gerektiğini söyledi.Saydığında 7-8 seansta anca kurtulurdum o yağlardan ve verdiği paket fiyatı seçeceğim slimlipo ya da smart lipo bilmem kaç versiyonu, 12 bin ile 18 bin arasında..yani 7*18 binlik küçük bir servet lazımdı..
OP.DR.METİN KEREM : Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine gittim.Muayene etti beni.Bendeki sorun olan bölgeler bacaklar,basenler,kalça,popo simitler ve göbek.17 senenin hediyesi olarak göbeği de istediğimi mutlaka belirtiyorum doktorlara.Bacaktan alınması gereken yağın çok fazla olduğunu ve asla göbeğe girilecek zaman kalmayacağını söyledi.Girilse bile aşırı sarkacağını ve mutlaka sonrasında germe yapılması gerektiğini söyledi.İç bacaktan da yağ alamayacağını alırsa aşırı sarkacağını ve daha sonrasında kesme germe işlemini lenfamatik sistemlerimde sorun olduğu için mümkün olamayacağını söyleyince başladım ağlamaya adamın karşısında.Tutamadım artık kendimi duyduğum onca doktorun söylediği olumsuz her şey birikince..Ağla ağla içim dışıma çıktı.Sakinleşip konuşmaya devam ettiğimizde öncelikle bacaklardan başlayacağız dedi.Gerisine sonra bakacağız dedi.
PROF.DR.AYLİN BİLGİN KARABULUT:Bu doktora da bir çok tanıdığım insanın ayrı ayrı referanslarıyla gittim.Görüşmeye gittiğim son dr olmasından mütevellit,diğer 5 doktorun söylediği olumlu olumsuz kafama takılan her soruyu sordum kendisine.Aldığımız cevaplar eşime de bana da mantıklı geldi.Önce bacakların dedi,onu yarım bırakıp göbeğine dalamam dedi.Kaldı ki göbeğinden de yağ alırsak,önlük gibi sarkacak,katlayıp pantolonun içine mi sokacaksın dedi.Göbeğin sonraki iş,ama bacaklarından vakit kalırsa,göbeğine de gireceğim sana söz dedi.
Lenf drenaj makinesini eve almana gerek yok,hafta da bir iki dışarda yaptırırsın,asıl el masajı isteyeceğim ben senden dedi.Çok daha etkili manuel masaj o yüzden hiç gerek yok makinelere vs dedi.
Tüm bu görüşmelerden sonra Aylin hocayla yola devam kararı aldık.6 Aralık olarak Ameliyat gününü kararlaştırdık..
Ameliyat Süreci
6 Aralık: Hastaneye öğlen giriş yaptık.İstanbul Gayrettepe'de Eastetic Center diye sadece estetik ameliyatların yapıldığı butik bir hastane.Doktorumun asistanı,aynı zamanda kardeşi Gülbin hanım,ameliyata kadar yanımdan hiç ayrılmadı.Öncesi,sonrası olacak olanları konuşup durduk.
Anestezi uzmanı geldi,kan alındı tahliller için,kendisi için gerekli olan soru cevap yaptık.Prosedür onayları imzaladım.
Doktorum geldi,çizimlerim yapıldı.Nereden alacağını,nereden almayacağını anlata anlata boyadı.Dedim pubik bölgeden de acık alsan ya,hayatta alamam dedi..İçi boşalıp,Sarkınca ne kadar iğrenç görüncek biliyor musun dedi.Karnını yaptığımızda orayı da toparlarım ben merak etme dedi.Göbeği alınmış şekilde kaldırdı.Bak dedi göbeğini yaptığımızda bunu da böyle düzeltiyorum,yağ almaya gerek yok ordan dedi.Eyi bakalım dedim hatun,kolay gelsin sana,sarıldık öpüştük.
Öğlen Saat 13:15 gibi odada verildi narkoz.Koridoru göremeden gitmişim :)
Çıktığımda 18.00 sularıymış. Net 5 saat sürmüş ameliyatım.Narkozdan uyanma safhasını odada yaptırdılar.Isıtıcılar vs.Bir saate yakın sürmüş titremeler.
İlk ayağa kalktığımda sızıntı,baş dönmesi olacak dediler,hepsi normal korkmayın vs.
Ayağa kalktım,yürütecekler...Bir kolumda eşim,diğerinde hemşire..Sakın yere bakma ,ileri bak.Baş dönmesi olmadı.Ilık ılık bir şeyler akıyor ayaklarıma.Koridora çıktık.Terliğimin içi cork corkk..Yere bi baktım sırf kan.Dedim bu normal mi,bu nasıl sızıntı?.Bir dana kestik koridorda aşırı kanama oldu, yatırdılar.Ayakları diktiler havaya..Herkes çok korktu.Hemşireler dahil.
Aradan ne kadar saat geçti bilmiyorum,tekrar kaldırdılar yürütmek için.
Yavaşça kalktım.Karşıya bak,yere bakma.Sabit duruyorum.Göğsümden başıma tuhaf bi his,karıncalanma oldu..Dedim iyi değilim oturtun beni.Yatağa tam oturamadan tutamamışlar beni,toto üstü oturmuşum yere.Her yer kan gölü.Gitmişim.7-8 dk ayıltmaya çalışmışlar.Kendime geldim şükür.Kaldırdılar yatırdılar ayaklarımı dikerek.Hemen kan değerlerime tansiyonuma bakıldı.Normalde 10/6 tansiyonla yaşayan ben 15 e fırlamış.
13 ile ameliyata girdiğim hemoglabin değerim 9 a düşmüş.
8 olduğunda kan nakli yapılıyor.Şükür ona da gerek kalmadı.Demir ve vitamin takviyeleri yapıldı hemen.
Uyku yok.Sabahı sabah ettim.Bel fıtığı olduğu için belim koptu tüm gece.Sağ bacağımda hafif düzeyde kronik venöz başlangıcı vardı.Kanama yapan da o bacaktı.Tüm gece hiç kanama durmadı.Kaç ped değiştirdiler bilmiyorum.
7 Aralık :Kabus gibi bir gecenin ardından,sabah sol kol damar yolu hafif şişti ağrımaya başladı.Ameliyat çıkışında sol elimin üzerinde de damar açılmıştı.Odaya getirdiklerinde serum oraya takılıydı.Bi tıkandı bişey oldu.Sağ kola açmaya kalktılar istemedim o kol bari sağlam kalsın dedim.İlk açtığınıza bakın dedim çalışıyorsa ordan devam edin.Öyle yaptılar.Öğlene doğru kolum şişti.Hayatımda ben böyle bir acı yaşamadım.Ne acı ne acı.Acı eşiğim yüksektir ve nazlı bir hasta asla değilimdir.Buna rağmen dayanılmaz saatlerce süren bir kabustu.Ne ağladım ne ağladım.Yok böyle bir acı.Ne olduğunu da söyleyemiyorlar.Gözle görülür bir şey yok çünkü.Ne bir morarma,ne bir ısı farkı,ne bir hissisizlik.sadece dayanılmayacak bir acı.Söktürdüm damar yolunu,diğer koluma taktılar.Doktorumun yönlendirmesiye anestezi doktoru geldi.Damar kendine yeni yol açıyor galiba dedi.Aşırı sıvı verildiği için,damarlardan sızıntı olmuş olabilir deri altına falan dedi.Morfin verdiler.Morfine rağmen geçmedi ya o acı.Ağlamaktan içim dışıma çıktı.İnsan biraz sızar uyur di mi yok.Uyuyamadım.Sinirlerim bozuldu iyice.Diğer koldan morfin, demir ve vitamin verdiler.O kolumunda damarı başladı aynı şekilde acımaya.İki kol da iptal.Ne oynatabiliyorum ne kaldırabiliyorum.Acıları da cabası.Söktürdüm diğer damar yolunu da.Ne bükebilyorum ne de kendim kaldırabiliyorum.Kompress ve ağrı kesici jellerle masaj yaptı hemşireler.Yok arkadaş geçmiyor o acı.Gece 12 de pik yaptı tekrar.Kalp damar doktoru bulun bana diye bas bas bağırdım.Kendi doktorumu aradım.Dedim yapılan hiçbir şey geçirmiyor,damar mı tıkandı ki noluyo dedim.Kalp damar doktoru gelsin görsün kessinler şu acıyı yeter artık dedim.Sabret geçecek,sürekli kaldır oynat sabit tutma,sabah geleceğim görüşeceğiz dedi.Tüm gece kompresler devam etti.
Normalde bugün taburcu olacaktım.Kolum geçmeyince ve kan değerlerim düştüğü için bu gecede burdasın bırakamam seni dedi doktorum.
Bacakları unuttuk kollarla uğraştık:((sabahı sabah ettik.Uyku yine yok.
8 Aralık:Güne doktorumla merhaba dedik.Geldi muayene etti.Koluma ne olduğunu anlattı.Kompartman Sendromu!..Koldaki kas dokusuyla kemik arasındaki tünelde oluşan ödem,verilen sıvılar orda birikmiş.Ordaki sinirlere de baskı yapınca dayanılmaz acı bundanmış.Gece seyri iyi olduğu için müdahale etmedim dedi.Tecrübesiz bir doktora denk gelseydin kolunun içine boydan boya bir kesi atılırdı,ve acı anında biterdi dedi.Ben kolunda iz kalmasını istemedim.İyiye de gittiği için masajlarla kompreslerle dağılacak bu hep orda kalmayacak.Ama kötüleşirse ben atıcam kesiyi dedi.Periferik damarlarda benim uzmanlık alanım(Yıllardır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi aynı zamanda) o yüzden merak etme iyileşeceksin diye diye sarıldık:) Akşama doğru yapılan o masajlar işe yaradı ve acım azaldı.Ufak ufak bükebilmeye başladım kolumu.
Sondam anca bugün çıkarıldı.Korktular ayağa kaldırmaya:))Bugün minik minik odanın içinde dolanabildim.
Hafifte olsa sızıntı devam ediyor bacakta.
Akşama doğru her şeyin seyri iyi olduğu için taburcu olabildim. Uyku hala yok.
9 Aralık:Evdeyim.Sabah wc ye kalktım.Birileri ayaklarımı tutup çevirip yere indirmeden, destek olmadan kalkamıyorum hiç kendi başıma.Yarı Felçli gibiyim.Canım çok acıyor oturup kalkarken.Büyük tuvaletimi anca evde yapabildim.Wc de ayaktayken başım döndü,baygınlık hissi geldi.Eşim hemen alkol koklattı ve yatırıp ayaklarımı havaya dikti.Bayılmadım şükür.Kulaklarımda inanılmaz uğultular ve zonklama..On dk sonra normale döndüm.Şimdilik diyet yok.Kan değerlerim yerine gelsin diye sağlıklı ve kan yapıcı beslenmeye çalışıyorum .Günde 2 kez demir hapı kullanıyorum.Bol sıvı tüketiyorum.
Oturup kalkma seronomisi tam bir işkence.Bir de gece yatakta yatma.Sırt üstü düz yatamıyorum asla, bel fıtığı zorluyor. Yan yatamıyorum bacaklarım kalçam inanılmaz acıyor.Oturur pozisyonda uyukladım hep.
Kanama hafif de olsa devam ediyor.
2 gece, uykumda birden fırladım.Ateş basmış nefes alamıyorum şeklinde panik atak gibi,nefes alamayarak uykudan fırladım.Kollarım uyuşmuştu.Çarpıntım vardı.Camları açtırdım biraz.Sakinledim uyumuşum..
Ertesi sabah da uyandığımda,yine baş dönmesi ve alkol koklama seronomisi yaptık.Onun haricinde sürekli wc ye taşınmak helak etti beni beahhh:)))Korse önden göğüs altına kadar kanca kopçalı.Ağ kısmı açık.İlk başlarda sürekli açmadan yaptım.Islak mendillerle sil sil..Fenalık geldi o korsenin kokusundan.
12 Aralık: Doktor kontrolüm var bugün.Kanama bugün kesildi artık hiç yok sızıntı.Merdiven çıkabilecek miyim merak ediyorum.Minik minik uygun pozisyon yaratarak kendi kendime çıktım.Korseyi çıkarmak istemedi doktor.Çıkarırsak giydiremeyeceğiz yoksa dedi.Her yanım ayaklarım davul gibi şişti.Ödemler başladı.iyi Görünüyormuşum,bariz fark yavaş yavaş ödem olmasına rağmen oluşmaya başlamış.
8 Litre yağ aldığını söyledi.360 derece üst bacak,kalça, popo ve simitlerden..Vaser Lipo olduğu için yağ eritilerek alındığı için eriyen yağ miktarını kestirmek güç dedi.
15 Aralık:Dikişin üzerindeki pedlerden biri kaymış kalçamda.Hafif beyazlaşıp kızarmaya yüz tutmuş.Banyo yapmak istiyorum artık diye mesaj attım doktoruma.İzin çıktı.Önce korseyi yıkadık elde,fön makinesiyle kuruttuk hemen.Yedek korse vermedi.Ne gerek var ,bollaşacak bu deyip yedek korse aldırmadı.Bir beden küçüğüne geçince artık dedi.Ilık suyla bir duş inanılmaz iyi geldi.Beyaz sabun ya da sebamed ile yıkanmamı söyledi,oturarak.Kalış süreni fazla uzun tutma dedi.Çıktığımda dikiş yerlerine baticon sürüp korseyi giydim hemen.Ohhh be dünya varmış,mis gibi kokuyorum.
16 Aralık:Bodrum'a evime dönmeden önceki son doktor kontrolüm.Alınması gereken bir kaç dikişimi aldı.Harika göründüğümü söyledi.Dizimin üzeri yan baldırda muazzam fark var,gözle görülür.Ödemler için bol sıvı ve ananas yememi istedi.Sebze,salata ve ızgara tüket dedi.
Ödem attırıcı ilaçlar için çok erken,tansiyonun birden düşer kan değerlerin de normal değil zaten,başlayacağımız zamanlar gelecek dedi.
Lenf Drenaj ve masajlar için de aynı şey geçerli.
Şimdilik sadece bol sıvı ve sıfır tuz kullanarak yaşa dedi.
1 ay sonra tekrar göreceğim seni dedi ve vedalaştık.
17 Aralık: Eve dönüş vakti.Adımlarım minik minik hala.Uçakta sorun olmadı.Kondum evime.Akşam kendi yatağımda mis gibi uyurum dedim ne mümkün.Yan yatamıyorum,sırt üstü yatamıyorum.Oturur pozisyon yatakta da işkence.Sabahı sabah ettim.Koltuk kuşu oldum çıktım.Çok daha rahat ediyorum yataktan.Ayaklarımı yükseltiyorum ara ara.İlk günlere nazaran çok şükür çok daha iyiyim.
Her hastanın ve her doktorun tarzı farklı.Gelişebilecek komplikasyonlar da öyle.Bir de yazgı diye bir olgu var.Bunlarla atlattım ben çok şükür.Allah hepimize sağlıkla günler nasip etsin.
Ameliyat olmayı bekleyen arkadaşlar, Allah şimdiden maddi manevi güç versin hepinize.Hepiniz kurtulun bu illetten dilerim ki.Sağlıkla...
Ve bu konuda farkındalığın artması için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız.Bu konuda kalabalık bir topluluğuz.Bir olarak hareket etmeliyiz kanısındayım.
Çok uzun oldu yazım,farkındayım.Dile kolay 17 senemin özetinin özeti olarak kabul edin:)
TURUNCUCHEF LİPÖDEM OLURSA
Bacaklarımın artık normal bir şekli var ve artık ayaklarım fillerin ayakları gibi değil.
Lipödem nedir? Lipödem, Ağrılı Yağlanma Sendromu” olarak da adlandırılan lipödem "Lipedema", kalça, uyluk ve bacaklarda aşırı yağ ve sıvı birikmesine bağlı anormal ve simetrik şişliktir. Tamamen kadınlarda ortaya çıkan ve kol ve bacaklardaki şişlik ve ağrılı yağ birikimleri olarak ortaya çıkan, elleri ve ayakları koruyan kronik bir durumdur. Hastalıktan muzdarip bireyler, teşhis aletlerinin olmaması, lipödem ile ilgili halkın ve tıbbi bilincin bulunmaması ve kilo alımı ile ilişkili damganın etkisiyle daha da etkilenmektedir.Lipödemin teşhisi, tıbbi öykünün alınmasını ve etkilenen kişinin fizik muayenesini yapmayı içerir. Alan tanısal bir testten yoksun olduğundan, doktorlar bir kişinin lipödem olup olmadığını belirlemek için çok sayıda kriter düşünmektedir.
Genellikle obezite veya olağandışı kilo alımı olduğu sanılıyor, halbuki bu bir hastalık ve tüm dünyada 17 milyondan fazla kadını etkiliyor ve çoğu bunun bir hastalık olduğunu bilmiyor.
Tuhaf olan şey, doğru beslenme, düzenli olarak egzersiz yaptığım halde kilo, garip bir şekilde yalnızca bacaklarımda yığılmaya devam etti. Çirkin görünümlü tabiri caizse nenemin bacakları daha güzel derdim hep.Artan kilolarımın bir sonucu olarak da kronik ağrılar da tuzu biberiydi.Dile kolay tam 17 senedir çare arıyorum.
Sorunun kaynağını bulmak için gitmediğim doktor branşı kalmadı.Dahiliye,Cildiye,Endokrinoloji,Kalp Damar bölümü..Hepsinin söylediği kilo ver,tüm şikayetlerin geçer.Bir gün kardeşim TV de Lipödem ile ilgili bir habere rastlamış.Videosunu bana attı.Tüm şikayetlerimi bildiği için,acaba sende de böyle birşey mi var dedi..Haberi izledim ve araştırmaya koyuldum.Tam iki sene okudum okudum okudummm.Neden,niçin,tedavisi ne..Sayesinde kendi kendime teşhis koymuştum ki...Sonrasında Whatsapp üzerinden bacaklarımın fotoğraflarını estetik cerrahlara gönderdim.Nihayet nüfusumuzun çoğunu etkileyen nispeten bilinmeyen bir hastalık olan Lipödem teşhisi kondu.Üstelik 2.Evresiniz dediler. :(
Nadiren bahsedilen bu kronik bozukluk, bacaklar ve kolları etkiler ve yağ hücrelerinin anormal bir şekilde birikmesine neden olarak belirgin orantısız bir görüntü ortaya çıkarır. Bu yalnızca duygusal sıkıntıya neden olmakla kalmaz, aynı zamanda çok acı vericidir.Bazen bacaklarımda sebepsiz morluklar oluşur.Her yaz mevsiminde, sıcaklığın artması ile fil ayağına dönen ayak bileklerim vardı:(
Genellikle herhangi bir diyet veya egzersizle durdurulamaz ve ilerleyicidir.Lipödem genellikle ergenlikte tetiklenir, ancak hamilelik hormonlarının dengesizleşmesiyle, menopoz sırasında ve jinekolojik cerrahiyi takiben kötüleşebilir. Son derece stresli bir durumdan da tetiklenebilir, çünkü kortizol (ana stres hormonu) düzensizliği neredeyse daima kilo alımı veya obezite olarak yanlış tanı konur.
Lipödem erken teşhis edilse, çok az sayıda eğitimli hekim yüzünden çok az görülürse, lipedemik yağ hücrelerinin önemli ölçüde genişlemesini önlemek ve hastaları obezite riskini artırmak için uyarmak, böylece uygun önlemi almak mümkündür .
Lipödem semptomları, orantısız olarak büyük, kolon benzeri bacaklar, dizler olağandışı derecede geniş olan yağ yumruları, orantısız kalçalar,basen ve simitlerde yağ içerir. Lipödem ilerledikçe, hastalar alt bedeninde gittikçe ağırlaşırlar. İlave genişleyen yağ hücreleri, lenfatik damar yollarına müdahale eder ve hastalar, lipo-lenfödem diye bilinen bir durum olan sekonder lenfödem geliştirebilirler. Çoğu lipödem hastası konvansiyonel lenfödem tedavisiyle ilişkili sıkıştırma giysilerini tolere edemez çünkü alttaki lipedemik yağ çok ağrılıdır ve bu hastalar tekrarlayan kan enfeksiyonları ve fibroz da dahil olmak üzere kontrol edilemeyen lenfödemin yan etkileri için risk altındadır. Sağlıklı bir yaşam tarzı ile kontrol altında tutulmazsa durum daha da kötüye gidebilir ve hastalar giderek daha az mobil hale gelecektir.
Tüm bunların tek çaresi alanında uzmanlaşmış bir plastik cerrahın liposaction yoluyla yağları vücuttan uzaklaştırmasıdır.
Dünya genelinde lipödemle uğraşan kadınların yüzde 11'inden biriymişim.Belimden diz altına kadar, cildimin dokusu şişti ve büyüdü. Zaman geçtikçe ve durumum daha da kötüye gittiğinde, egzersiz, inanılmaz acı verici hale geldi. Dizlerimde aşırı baskı oluşuyordu.Bu artan hareket özgürlüğü eksikliği nedeniyle sosyal hayatım da acı çekmeye başladı. Kronik yorgunluk hissetmeye başlamıştım.Yine de, en kötüsünü görmedim.Çok şükür. Menopoz hormonlarıyla daha kötü olabileceğini biliyordum.Yaşlılık hayatımın geri kalanında bir tekerlekli sandalyeye bağlanabileceğimi düşünmek çok korkuttu. Hayatımın elimden kaymasına neden olan belirtiler için bir cevap, bir tedavi bulmak zorundaydım. Sonunda, internette estetik forumlarından,facebook gruplarından lipödem tedavisi için doktor arayışına girdim.Daha da kötüsü, tanıştığım birçok hekimin lipödemi daha önce hiç duymamış olmasıydı.Ders olarak görmemişler bu durumu çünkü. Riskli bir ameliyat olduğu için ameliyat yapmayı reddettiler.Ya da saçma sapan öneriler sundular.Sonunda, kapsamlı bir araştırma yaptıktan sonra,Prof. Dr. Aylin Bilgin Karabulut’u buldum. Dünyanın dört bir yanındaki en zorlu ve yüksek riskli lipo olgularının birçoğunu başarıyla tedavi ettiğini ve diğerlerinin çoğunda hastalarda yaşamı değiştiren sonuçlar verdiğini keşfettim.Sonunda kendi mücadelemle ilgili olarak görüştüğümde, durumumu tedavi etmede eşi benzeri görülmemiş bilgisi, güvenirliliği ve uzmanlığı,insancıllığı ve pozitifliği sayesinde ,bir gün normal yaşama döneceğime dair umudumu derhal geri getirdi.
Uzun yıllardır ağrı çektiğim ve lipödemle mücadele ettikten sonra hayatımın sadece birkaç hafta boyunca yüzde 100 değişeceğine inanmak zor. Doğru tanıyı bulmak için çok savaştım ve bundan sonra doğru cerrahı bulmak daha da zorladı. Aylin Hoca’nın tedavisinde gördüğüm uzmanlık, sanat, teknik beceri ve samimi bakım ;övgülerin ötesinde bir şey. Gerçekten "liposuction'ın gurusu" olduğu için onu bulduğum için çok çook şanslıyım.
Lipödemin liposuctionu KEYFİ ESTETİK değildir !..Liposuction tedavisi için, malesef ülkemizde bireysel finansmana ihtiyacımız var.SGK kapsamında değil! :(
Plastik cerrah olmalıydım!..Tek işlem için 40.000 TL fiyat biçen cerrahlar oldu.Hatta siz lipödem değilsiniz,sadece fazla yağlısınız.Bunları da 7-8 seans yağ alma işlemi ile alırız dediler.Her seans 18 bin cik tl ye olurmuş :(( Sigorta şirketleri ve SGK bunun kozmetik cerrahi değil, diz, kalça ve ayak bileği operasyonlarını, hareketsizliği, lenfödemi ve variköz damarlardan bahsetmemek için önleyici bir cerrahi olduğunu ne zaman görecekler? Lipödem ağrısını biliyorum :((( ve evre 4 olduğunda çoğu hekim ameliyat yapmıyor.
Gelecekte, gittikçe şişen, liposuction'a ihtiyacı olan her lipödem hastası için sigortalı olmasını dilerim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)